Karniyol ana arılarındaki sorunun kaynağı, arı arının salgıladığı feromonun ırksal özellik olarak diğer arı ırklarına göre az olmasıdır.
Özellikle yerli Anadolu ve İtalyan ana arılarının feromonları oldukça yüksek düzeyde salgılandığı için, bu ırklara ait işçi arılar alışık oldukları düzeylerde feromonu salgılayamayan karniyol ana arıyla karşılaşınca kabul etmek istemezler. Zorla kabul etse dahi ilk fırsatta bu anadan kurtulmanın çaresini ararlar(örneğin süpersedür). Bunun nedeni ise; ırksal olarak alışık oldukları ve analarından bekledikleri düzeyde feromonu algılamadıklarında, o ananın iyi beslenmemiş, yeterli düzeyde arı sütü almamış bir ana arı olarak yorumlanmasıdır.
Özellikle Anadolu, İtalyan, Buckfast gibi arılardan oluşan kovanlara (küçük bölme bile olsa) Karniyol, Karpat gibi ırklardan ana arı verildiğinde, bu kovanların sıkı takip edilmesi zorunludur. Ana kabulünden sonra yapılan süpersedür memeleri sıkı takiple kesilmelidir. Bu takip işi, yeni ana arı ırkından yetişen yeni işçilerin kovana hakim duruma gelmesine kadar sürdürülmelidir. Irk dönüşümü sağlandığı zaman, her şey yerli yerine oturacaktır.
Bu durumun tersi durumlarda anlattığım bu olumsuzluklar yaşanmaz. Örneğin, Anadolu arısına İtalyan ana arıları sorunsuz verilebilir. Aynı şekilde, Karniyol, Karpat arılarından oluşan kovanlara Anadolu, İtalyan, Buckfast ana arıları sorunsuzca verilip, kabul ettirilmektedir.